TR: 1600’lerde mütevazi bir manastır lojmanı olarak yapılmış olan yapı bir çan kulesine de sahip. Bu yapının birinci katında bulunan daire iki hücre evin birleştirilmesinden meydana gelmiş ve kendisini kapısı penceresi takılmış, alt yapısı yapılmış olarak içi tamamen dökülür vaziyette teslim almıştım.
İki dikdörtgen hanenin birleşiminden meydana gelen evin sirkülasyonunu içinden geçilen bir duş ile sağlayarak evin monotonluğunu kırabilmiştim. Boiserie’li Banyo ile İngiliz tarafımı, Marmara mermeri ile ise Türk tarafımı gurbet İtalyasında beslediğimi zannediyorum.
EN: Built as a modest monastery building in 16th century, this converted building has also a bell tower which is used as a music room of the top floor. The apartment situated on the first floor is the unification of two wide rectangular rooms, each overlooking the municipal gardens through two windows. I took it over half finished with it’s windows and electric / water system renewed. To break the monotony and eliminate the dead end corners, I built a walkthrough shower. I used wood paneled walls and Marmara tiles to revive my British and Turkish backgrounds in the Italian land.